Yaş :
Kayıt tarihi : 01/01/70
Mesaj Sayısı :
Yer :
|
Konu: Küfür Diye Bir Şey Varsa Edilecektir (Haftalık) Cuma Ara. 19, 2008 4:37 pm |
|
|
Ceza... Belki de Türkiye'de rap müziğin kaptan köşkünde oturmasından dolayı en fazla hedefte olan müzisyenlerden biri. Her daim eleştiriliyor ve sataşılıyor. Tabii o da boş değil; cevabını hemen yapıştırıyor. Ceza'yla yeni albümü öncesi çıkarttığı single'ı "Feyz Al" vesilesiyle kayıt yaptığı stüdyosunda sohbet ettik.
Haftalık: "Feyz Al" single'ının kapağında öyle bir manzaraya karşı fotoğraf çektirmişsiniz ki feyz almamak mümkün değil.
Ceza: Teşekkürler. Ben de onun görünmesini istiyordum insanlar tarafından.
Haftalık: Albüm ne zaman çıkacak?
Ceza: Bir aksilik olmazsa Temmuz'da piyasada olur.
Haftalık: Yurtdışındaki festivallere de gidecekmişsiniz...
Ceza: Evet. İsviçre ve Avusturya'ya gideceğim. Avusturya'da Hiphop günü var. Headliner olarak çıkacağım. Bugüne kadar 40'ın üzerinde konser verdim, Avrupa'da ve çoğunda da headliner olarak sahne aldım.
Haftalık: Dışarıda daha mı çok tutuluyorsunuz?
Ceza: İnsanlar bilmiyorlar ama yabancı rapçilerden albümlerinde yer almam için çok teklif geliyor bana. Yer aldığım bayağı bir yabancı albüm CD'si birikti, evde.
Haftalık: Albümde Sezen Aksu düeti varmış. Nasıl bir şarkı bu?
Ceza: Duygusal ve tam istediğim gibi bir parça oldu. Kendimden ve hayattan bahsettim. Sezen Aksu her zaman tabii ki en iyi. Onunla düet, hayatımda yapabileceğim en büyük başarılardan biri. Çok erken gelmiş bir başarı biraz da aslında. Ama albümde başka isimler de var. Mesela Radical Noise'dan Ersin, Killa Hakan, Ayben ve Sahtiyan da var. Belki bir iki sürpriz isim daha olabilir.
Haftalık: Sezen Aksu hariç bu isimlerden hiçbiri sizin kadar tanınmıyor. Neden acaba?
Ceza: Aslında Rap camiasında herkesin beni tanıyor olmasının nedeni, uzun zamandır bu işi yapıyor olmam. Ben tek albümle de tanınmadım. Şu anda herkesin yapıp biriktirmesi gereken işler olduğu için bence belli bir süre sonra tanınacaklar. Hiç olmadığı kadar iyi bir yerde rap şu anda Türkiye'de. Ama maddi ve manevi olarak tam hak ettiği yerde değil. Daha fazla kaliteli işler çıkması lazım.
Haftalık: Diğer müzisyenlerin albümüne çağrılmak mı belli bir yere gelmenin kriteri acaba?
Ceza: Bir şeyin göstergesi oluyor tabii. Candan Erçetin ve Sezen Aksu'yla birtakım şeyler yapabilmek benim hayallerimden biriydi. Orhan Gencebay'la omuz omuza fotoğraf çektirdik mesela, birçok müzisyene nasip olmayacak bir şey. Kendisi isterse onunla da bir çalışmamız olabilir. Ayrıca bana bu işi kimse öğretmedi. Sokaklardan geldim ve duygusal olarak bu işi yapıyorum.
Haftalık: "Ben sokaktan geldim, Underground'ım" dedikten sonra Sezen Aksu'yla düet olaylarına pek girilmez oysa ki..
Ceza: Eski halim yok açıkçası. Eskiden yaptığım nedenlerle şimdikiler aynı değil. Çünkü sorumluluklarım daha farklı şimdi. Eskiden insanlar yaptığım şeylere kulak asmıyorlardı. Ben de kendimi düşünüp yapıyordum. Ama şu anda sadece bir kitle için müzik yapmıyorum. Ayrıca verdiğim kararların da doğru olduğuna inanıyorum.
Haftalık: Underground'ın bitiş noktası nedir?
Ceza: Albüm çıkartıp da satmaya başladıktan sonra Underground diye bir olay kalmıyor zaten. Gerçekten underground iseniz Neyzen Teyfik gibi olmanız lazım. Hiçbir şeyi para karşılığı yapmamanız lazım.
"KÜFÜR DİYE BİR ŞEY VARSA EDİLECEKTİR"
Haftalık: Neyzen Teyfik demişken, "Küfür dilin cilasıdır" sözünü çok seviyormuşsunuz.
Ceza: Evet, çok severim.
Haftalık: Rap'te çift kat atılıyor galiba bu cila.
Ceza: E tabi ki, alaycılık var işin içinde. Konuşmaya dayanan bir müzik olduğu için her şeyi anlatabilirsin. Bunun içinde edebiyat da olabilir, şiirsel söylemler da olabilir, küfür de ettirir. Ya da sadece kızlardan paradan bahseder materyalist şeyler de olabilir işin içinde. Bu bir özgürlüktür. Siz nasıl istiyorsanız öyle anlatırsınız. Ben Üsküdar'da büyüdüm. Herkes küfür ediyordu benim etrafımda. Televizyonu açtığınız zaman g*t denmiyor ama mesela g*t gösterebiliyorlar. Bu küfür olmuyor mu? Küfür duydukları zaman insanlar "aaa" demesinler. Bu bir doğallıktır, gerçekliktir yani. Yani bir şeyler yansıtılıyorsa ve küfür diye bir şey varsa edilecektir.
Haftalık: Yaşayan dilden yanasınız yani.
Ceza: Elbette ki. Dediğim gibi, özgürlüktür bu olay. İsteyen etsin istemeyen etmesin. Benim ettiğim küfür çok kalıplaşmış küfürler de değil zaten. Fazla şahsa, aileye yönelik değil, daha çok iğneleme.
Haftalık: Oysa mesela Amerika'da yazılan şarkılarda annesine nefret kusan, küfür edenler de var...
Ceza: İşte burada kültür farkı ortaya çıkıyor. Bizim anlatmak istediğimiz de bu. Biz daha duygusalız. Bizde de olacaktır, duyduklarım var. Bu galiba engellenemez bir şey.
Haftalık: Herkes hata yaptıkça bir yere geliyor galiba... Keşke yapmasaydım dediğiniz hatalarınız oldu mu hiç?
Ceza: Elbette oldu. Bazen fevri çıkışlarım oldu. Konserlerde olsun, sokaklarda olsun yapmamam gereken olaylar oluyor. Duygusal bir insanım, çok çabuk sinirlenebiliyorum ama buna hakim olmaya çalışıyorum. Tabii ki ders çıkarttım bunlardan. Ama onlar olmasa, daha sonra daha da kötü bir hata yapacaksınız.
Haftalık: Rap müzikle uğraşan çok kişi var. Aradan sıyrılabilmeyi nasıl başardınız? Mesela Fatih Akın'ın filminde bir tek siz vardınız bu camiadan...
Ceza: İnsanların zevk meselesi bu. Kendileri seçtiler. Ben kimseye gidip beni festivale çağırın ya da beni filmde oynatın demedim. Beni tercih ediyorlarsa yapmak istediğimi de başarmışım demektir.
Haftalık: Bu müziğe ilk başlayanlardan olmanın avantajı mı acaba bu?
Ceza: Yok, değil bence. Benden önce başlayanlar da oldu, benimle birlikte başlayanlar da. Ama dökülüyorlar.
"BU YAŞIMA KADAR İNSANLAR YÜZÜME BAKMIYORDU"
Haftalık: Çok eleştiriliyorsunuz. Neden acaba bu kadar üstünüze geliniyor, hiç düşündünüz mü?
Ceza: Tek olmanızdan dolayı. Göze batıyorsunuz. Bu kültürle ilgili bir tek siz varsınız ve herhangi bir şey oldu mu da size geliyorlar. Kişilik bozukluğu da var insanlarda.
Haftalık: Reklamlara da çıktınız mesela. Bu da eleştirildi...
Ceza: Saygı duyduğum sinemacılar olsun, karikatüristler olsun bütün insanları reklamlarda gördüm ben. Düşünüyordum bunu neden yaptılar diye... Benim başıma geldiği zaman neden yaptıklarını anladım. İnsanlar neler yaşıyorlar kimse bilmiyor. Eleştiriye her zaman açığım ben.
Haftalık: Eleştirilerden hiç kendinize pay çıkardığınız oluyor mu?
Ceza: Evet ama düzeyli olan eleştirilerde. Eleştiri bile olsa araya yalan yanlış şeyler ekleyebiliyorlar. Şu ana kadar güzel bir yorum okuduğumu söyleyemem. Benim hayatımla benden daha çok ilgileniyorlar. Ben 28 yaşımdan sonra özgürlüğümü kazandım, yeni yeni kendim için bir şeyler yapmaya başladım. Hayallerim yeni gerçekleşmeye başladı. Bu yaşıma kadar insanlar yüzüme bakmıyordu, arkadaşım olmadı. Ama şu anda insanların gözünde en hoş, en farklı insan falan oldum. Bu biraz intikam meselesi. Aslında intikam almayı sevmiyorum.
Haftalık: Türkiye'deki rap camiasında da devamlı sürtüşme var. Neden hiç birbirine yardım edenler yok?
Ceza: Çünkü yeni bir müzik ve bir an önce kendini gösterme heyecanıyla hatalar yapılıyor. Yaptıkları şarkı beğenilmiyorsa bunun intikamını birilerinden almaya çalışıyorlar tabii.
Haftalık: Ama bir dönem beraber çalıştığınız insanlar da bir süre sonra düşman haline gelebiliyor.
Ceza: En kaba tabiriyle hani denir ya "bir ipte iki cambaz oynamaz" diye, öyle işte. Beraber olamıyorsunuz. Çünkü herkesin kendi planları ve hayalleri var. Benim kimseyle düşmanlığım yok açıkçası. Eğer düşmanlığım olsa çok daha kötü şeyler yapardım.
Haftalık: Birbirinize çok da ağır küfürler etmiyorsunuz değil mi?
Ceza: Elbette, ama bakıyorum anneme küfür ediyorlar, benim. Birisi altına yazı yazıyor "ölmüş insana küfür edilir mi" diye. Bu sefer mezarına küfrediyorlar. Böyle insanlara ben daha ne diyebilirim ki? Sokakta çok kavga etmişliğimiz vardır. Her gün bir arkadaşımız dayak yiyordu. Sırf bol pantolon giydiğimiz için sokakta sataşıyorlardı. Etrafımızda bu yorum yapanların hiçbiri yoktu. Biz otuz kişiydik ve sokaklarda geziyorduk. Şimdi bakıyorum yazarlar, çok iyi bilenler, bu işin kitabını yazanlar türemiş. Size bir şey öğretmeye çalışanlar var. Devamlı eleştiriyorlar.
Haftalık: İngilizce ve Türkçe'yi karışık kullanmanız da çok eleştiriliyor.
Ceza: Bütün dükkanlarda, bütün televizyonlarda aslında her yerde bu var. Evde sözlük kullanıyorum mesela. Sözlüğü açtığım zaman görüyorum ki bizdeki sözcüklerin hepsi Fransızca, Arapça, Farsça ve İngilizce. Ayıkladığım zaman zaten konuşacak sözcük kalmıyor. Sonuçta rap'in de bazı belirli kalıpta kelimeleri vardır kullanılan ve bunlar da dünyanın her yerinde de aynı şekilde kullanılır. Varsa bunu Türkçe ile yapabilecek olan helal olsun derim. Ama içinde Farsça ya da Arapça da olmayacak. Rap'i öz Türkçe olarak yapabilenin alnından öperim.
Haftalık: Şiddete eğilim çok fazla var galiba rap müzikte.
Ceza: Oluşuma bağlı galiba biraz. Mesela Amerika'da satılan albümlerin üzerinde uyarılar var. Orada anlatılan şeyler vurun, kırın, polisi dövün gibi sert mesajlar. Bizimle alakası yok. Amerikan toplumundaki psikolojiyle Türk toplumundaki psikoloji aynı değil. Gazeteler baktığınız zaman bir rapçinin başka bir rapçiyi vurduğunu okumuyoruz, Türkiye'de.
Haftalık: Ama burada yazsanız da toplatılır zaten. Sözleri yazıp da çıkartmak zorunda kalıyor musunuz?
Ceza : Tabi, ne kadar istemesek de yazıyoruz ancak tabii o kısımları kullanmama durumumuz oluyor. Sözlerin orasını çıkartıyoruz.
Haftalık: E ama sansürlü rap biraz garip olmuyor mu?
Ceza: Evet ama bu her şeyde var. N'apalım...
Haftalık Dergisi Meltem FIRATLI Hüseyin USTAOğLU |
|