Yaş :
Kayıt tarihi : 01/01/70
Mesaj Sayısı :
Yer :
|
Konu: Öyle Dar Bir YerdeyimKi, Dünyam Çok Küçüldü(Dishy) Ptsi Ara. 22, 2008 6:25 pm |
|
|
Yukarıdaki cümle, Cezanın son albümü Yerli Plakanın, aynı isimli şarkısından alıntı. Kendisini eleştirenlere cevap verdiği bu şarkıda, ünlü olmanın hayatında neleri elinden aldığını da anlatıyor. Zaten sohbet ederken bunu öyle çok vurguluyor ki, konuştukça, ünlü biri olmak için fazla naif bir insan olduğunu düşünmeye başlıyorsunuz.
Cezayla yaptığımız röportajı bir ses stüdyosunda gerçekleştirdik. Henüz albümü piyasaya çıkmamıştı. Ama biz röportaj öncesinde şarkılarını dinleme ve bu günlerde televizyonlarda dönmeye başlayan klibini izleme imkanı bulduk. Röportaj sırasında Cezayla her konuyu konuştuk ama sonrasında fark ettik ki, röportajın ana fikri, öncesinde izlediğimiz, senaryosunu Cezanın yazdığı klipte saklı: Ceza lüks bir otomobilden iniyor, etrafında hayranları var. Sonra bir asansöre biniyor. Asansör üst katlara çıkarken, bir katta duruyor ve üç güzel kadın geliyor yanına, dans etmeye başlıyorlar. Sonra bir plak şirketi sahibi ona altın plak ve hediyeler veriyor. Başka bir katta bir gazeteci giriyor asansöre, Cezanın burnuna mikrofonu dayıyor. Sonra bir hayranı imza almak için onu itip kakmaya başlıyor. Her şey fazla güzel görünüyor değil mi? Fakat asansör birden duruyor ve hızla aşağıya doğru düşmeye başlıyor. Asansör tekrar alt kata geldiğinde ve durduğunda, herkes Cezanın üzerine basarak dışarı atıyor kendini. Ceza en alt katta, yalnız kalıyor&
Yerli Plakada Sezen Aksuyla yaptığın bir düet var. Nasıl gelişti bu hadise? Ben istedim. İlk önce müziği seçtik. Müzik oldukça duygusaldı, ben de kendimden bahsettiğim çok duygusal sözler yazdım üzerine. Şarkıyı yazmaya başladığım ilk andan itibaren Sezen Aksu geldi aklıma. Kendisine teklif götürdük, bizi kırmadı ve evine kabul etti. Sözlerini okuduktan sonra, o da çok duygulandı ve nakarat bölümünü yazdı. Şarkının nakaratı, sanki benim yazdığım tüm şarkının özeti gibi oldu: Gelsin hayat bildiği gibi işimiz bu yaşamak, unuttum bildiğimi doğarken, umudum ölmeden hatırlamak! Böylece birlikte bir şarkı yapmış olduk. Bence bu, genç yaşta gelen büyük bir başarı...
Genç yaşta gelen başarı sözü sana çok uyuyor aslında. Bu üçüncü albüm ve ciddi bir hayran kitlen var. Albümümüz çıktığında, bir promosyon dönemimiz olmuyor bizim. İnsanlar duyarak, festivallerde, konserlerde görerek, sokaklardaki müzik dükkanlarında dinleyerek öğreniyorlar albümü. Yani çok kısa sürede bir patlama olmuyor, o yüzden de insanlar arasında kulaktan kulağa yayılıyor şarkılar. Böylece daha kalıcı bir kitle oluşuyor.
Albümün adı neden Yerli Plaka? Bir şeye gönderme mi var? Yerli Plaka bizim yaptığımız işi eleştirenlerle ilgili. Buna Amerikan müziği diyorlar ama artık öyle bir olay kalmadı. 35 senelik geçmişi olan bu müzik, artık dünyanın her kesiminden insanlar tarafından yapılıyor. İstediğiniz her şeyi anlatabileceğiniz, aynı rock gibi özgürlük içeren bir müzik türü bu ve biz bunu kendi ülkemizde, kendi dilimizde yapıyoruz. Tamam, araba yabancı marka olabilir ama plaka yerli. Bunu söylemek istedik.
Yerli Plaka şarkısını sözleri de bu eleştirilere cevap verir şekilde. İnsanlar beni, ne yapmak istediğimi anlamadan eleştiriyor. Kalıplaşmış fikirleri ve önyargıları var. Ben bunları kırmak için onlara bir şeyler anlatmaya çalışıyorum. İnsanların benim yaptığımı anlayabilmeleri için, benim yerimde olmaları lazım. Mesela bir reklamda oynadığım zaman, niçin o reklamda oynadığınızı insanlar bilmiyorlar. Evde neler çektiğinizi ya da o ana kadar neler yaşadığınızı bilmiyorlar. Artık ben böyle düşünmeye başladım. Saygı duyduğum X bir insan, neden reklamda oynadı diye düşünmüyorum. Kesinlikle ihtiyacı vardır. Keşke mecbur kalmasak& Albüm çıkarmaya bile mecbur kalmak istemezdim. Çünkü müziğinizi de parayla satıyorsunuz insanlara.
Şarkılarının sözlerini sen yazıyorsun. Nerelerden besleniyorsun sözleri yazarken? Ben biraz fazla düşünüyorum galiba. Bunun dışında çok fazla belgesel seyrediyorum. Ayrıca son dönemde Yunus Emre ve Neyzen Tevfik okumaya başladım. Onlardan, özellikle Neyzen Tevfikten çok etkilendim. Sonra farklı tarzda müzikler dinliyorum. Sonuçta rap yapıyorum ben, yaptığım işi çözdüm ama belli kalıpların içinde olmamak için farklı şeylere de açık olmam gerekiyor. Çünkü ben yalnızca rap dinleyen insanlara değil, herkese kendimi dinletmek istiyorum.
Şarkıları nasıl bir ruh halinde yazıyorsun? Ben sözlerin hepsini gece yazıyorum. Gece daha özgür hissediyorum kendimi. Bir de gündüz yapamadığım şeylerin acısını çıkarıyorum herhalde geceleri. Sabaha olana kadar yatmıyorum.
Yapamadıklarım derken, neleri yapamıyorsun mesela? En önemlisi rahatça sokakta gezemiyorum artık. Sinemaya gidemiyorum. Denize gidemiyorum ki, ben severim İstanbul içinde; Tuzlada ya da Fenerbahçede denize girmeyi. Eğlenmeye gidebilirim bir yere. Bir yere oturmak bir şeyler içmek isterim. Ama yapamıyorum artık.
Ünlü olmak seni çok yıpratıyor sanırım. Negatif yönleri var. Sokakta tanıyan insanların tepkileri hep olumlu olmuyor. Rock müzik dinliyorsun, rap müzik dinliyorum, senin saçın uzun, senin pantolonun bol& Bir kere böyle bir çatışma beni çok üzüyor. Onun haricinde seven insanların da sevgileri biraz aşırı olmaya başladı. Otururken gelip sana rahatça sarılıp fotoğraf çektirebilir miyiz diyorlar. Garip geliyor bana o kadar rahatça sarılmaları. Ama gülü seven dikenine katlanır diye bir şey var.
Sen daha önce elektrik idaresinde çalışıyordun. O dönemde de müzikle ilgileniyor muydun, rap söylemeye nasıl başladın? 80lerde sadece dinliyordum, 90ların başında amatörce sözler yazmaya başladım. Zamanla stüdyo ortamına girdim, daha profesyonelleştim. Tabii o zaman ben daha lisedeydim. 97 yılında lise bitti, çalışmaya başladım. Tüm imkansızlıklara rağmen müzikle ilgilenmeye devam ettim. Bir yandan çalışıp aileme bakıyor, diğer taraftan stüdyo masraflarımı karşılıyordum. 2000 yılında Nefretle albüm yaptık, ertesi yıl bir albüm daha& Ama ben 2002nin sonuna kadar elektrik idaresinde çalışmaya devam ettim. O dönemde insanlar beni gece televizyon programında görüyorlardı, sabah elimde sayaçlar işçi kıyafetleriyle kapılarında oluyordum. Kamera şakası sanıyorlardı.
Rap senin için ne ifade ediyordu peki, özellikle o dönemde? Hayatım boyunca kendim için yapabildiğin tek şey müziğim oldu. Uzun bir dönem hiç özgür olmadım. O dönemde bir tek rapim vardı. Çalışıyordum, ailemde problemler vardı, annem kanser hastalığına yakalanmıştı. Müziğim sayesinde ayakta kalabildim, dik durabildim. Ben Üsküdarda doğup büyüdüm. Üsküdarda çok sert bir yaşam tarzı vardır. Bu ortamda kendimi korumayı ve müziğimi yapmayı başardım. Ailene bakma süreci halen devam ediyor mu, bir de Ceza olmak sana gerekli maddi tatmini sağlıyor mu? Ancak son 1,5 senedir bu işten para kazanıyorum. Ama hala kirada oturuyorum, lüks bir yaşantım yok. Ben 25 26 yaşına kadar bir kere bile konsere gitmemiştim. İlk kendi konserime gittim. Şimdi ise tabii ki sorumluluğum daha da arttı. İnsanlar size başka gözle bakmaya başlıyorlar. Ailem ve sevdiklerim değil, başka insanlar& Elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum. Benim de ihtiyacım olduğu zamanlar oluyor. Ailem de bana destek veriyor. Sonuçta bu karşılıklı, birbirimiz için yaşıyoruz.
Şu sıralar keyif aldığın neler var peki? Özellikle bir şey yok aslında. Play-station oynuyorum. Akşamları, trafik olmadığı zamanlar arabayla gezmeyi seviyorum. Çok uzun zamandır tatil yapamadım. Geçen sene üç dört gün tatil yapmayı denedim ama maalesef hiç rahat edemedim gittiğim yerde. Öyle görünmek istemeseniz bile insanlar size star muamelesi yapıyorlar. Çıplakken, üzerinizde yalnızca mayo varken fotoğraf çekiyorlar, rahat edemiyorsunuz yani. İlerde maddi olarak durumum daha iyi olursa, uzakta bir yerde tatil yapmak istiyorum.
Peki o star hali hoşuna gitmiyor mu hiç? Seviyorum aslında. İnsanlar sizi ne kadar çok dinlerse, o kadar popüler oluyorsunuz. Bu tepkiler de kaçınılmaz oluyor. Ben de herkesin beni dinlemesini istiyorum. Bu yüzden, dediğim gibi, gülü seven dikenine katlanır.
Özel hayatında neler değişti bu ünlü hal sayesinde? Liseyi bitirene kadar benim hiç kız arkadaşım olmadı. Şimdi zaten şaşırıyorum top modellerin, sokaktaki kızların ilgisine. Ama genel olarak hayatımda çok fazla bir şey değişmedi. Ben değişmedim. Ama ileride ne olur bilemem. Peşin konuşmamak gerek.
Hayatında en fazla neden korkuyorsun? Sevdiklerimi kaybetmekten korkuyorum. Hayatımda yaşadığım en büyük acı annemi kaybetmemdi. Hayatımdaki başka insanlara da aynı şey olursa ne yaparım bilmiyorum. En büyük korkum o. Sağlığımı kaybetmek de istemem. Gerisi boş.
Kardeşin Ayben de şimdi rap müzikle ilgileniyor. Bu durum ne hissettiriyor sana? Ben gurur duyuyorum onunla. Ağabeyi olmasaydım hayranı olurdum herhalde. Şanslıydı o. Ben hep kendim keşfettim, evde tek başınaydım. Ama o doğduğu zaman ağabeyi vardı evde ve rap dinleniyordu. O bakımdan iyi oldu onun için. Hiç kimseye benzemiyor, kendi tarzı var, sözleri güzel. İyi ses getireceğine inanıyorum.
Korkuyor musun boynuz kulağı geçerse diye? Öyle bir korkum yok, hiç olmadı. Kardeşim değil, herhangi biri için de... Çünkü bu hayatta yapabildiğim en iyi iş bu ve bu alanda birinin beni geçmesine pek izin vermem. Her sanatçı için olduğu gibi belki bir gün bitecek ama sağlığım, ömrüm el verdiği sürece en önde ben olacağım.
Röportaj: Aslı Uluşahin Fotoğraflar: Ceren Aksan |
|