Yaş :
Kayıt tarihi : 01/01/70
Mesaj Sayısı :
Yer :
|
Konu: Hayatın için Yaz (Rails) Ptsi Ara. 22, 2008 6:27 pm |
|
|
İham kaynağı olarak "getto" Hayatın için Yaz Bizim kitaplarımız 50 Cent'in "gangstarap"inden daha otantiktir
Getto- yada hip hop kurugusu, diğer adıyla gangsta edebiyatı, şu anda Amerikan kitap dünyasının en yeni trendi halinde. Genelde hapishanede yatmış zenci yazarlar, çoğunlukla uyuşturucu torbacılarının, üç kağıtçıların, fahişelerin, suç işleyenlerin hayatlarıyla ilgili yazıyorlar.
[color=#94816C][b]Yaz 2006, Harlem, New York "Ekstra, ekstra, hakkında herşeyi oku. Şimdi Hoodlore isimli kitabımı satın al. Bol seks, şiddet, suç ve uyuşturucu, Böyle bir şeyi hayatınızda okumadınız."
Leslie Ducena, genç, zenci, hapishaneye girip çıkmış ve Jamaica Queens adlı New York'un en kötü semtlerinden birinde yetişmiş olan bu eski cezalı, ilk hikaye baskısıyla dolu olan bir masanın önünde durmakta. Gerçek bir "hustler" en iyi şekilde "sokak girişimcisi" diye çevirebilinir olarak yazarlığın bir sicilli ve eski suçlu için ne kadar iyi getirisi olabileceğini görmüş ve bir kaç ay içinde yeni kitabı Hoodlore (arka sokak hikayeleri) 5000 adet satmış.
Bugun Ducena çalışmasını Harlem kitap fuarında satmakta. Malcolm X caddesinin yakınındaki 135'inci sokağın etrafındaki 3 sokak kapatılmış durumda. Çünkü en yeni zenci edebiyatı tanıtılmak isteniyor ve katılım, her an yağmur yağabilecek olmasına rağmen büyük. Okumak an itibariyle Amerikan iç şehirlerinde her zamankinden daha popüler bir durumda. Fakat Amerikan elitlerinin canını sıkmasına neden olan, bu kitapların hip hop- yada getto kurgusu, diğer adıyla gangsta edebiyatı olması.
Amerikan medya ve talk showlarda ateşli tartışmalara neden oldu. Elit kesim utanarak getto kurgu kitaplarında yetersiz dil bilgisi ve hatalı ingilizce kullanımına gülmekte ve yorumculara göre yazarlar iç şehirlerdeki hayat hakkındaki stereo tipi bilerek vurguladıklarını ve hatta kitap satmak için abartıldığını söylüyorlar; bu suçlamalarda bazen bir haklılık payı bulunmakta.
Fakat yinede çoğu yazar, kurgu hikayelerini genelde hayatlarında gerçekten yaşadı, uyarıcı hikaye yazdıklarını belirtiyor ve bu ilk bakışta düşünüldüğü kadar iki yüzlü bir tutum değil. Arabaların ismi ho-cathers (fahiş-yakalayan) veya pimp-mobiles (pezevenk-mobil) ve başrol kahramanları " kalabalık bir grup kadın ticaretcileri, hayat kadınları, suçlular ve uyuşturucu ticaretcileri " normalden daha sık seks yapabilmekte fakat sonunda her zaman ya ölüyorlar ya da yıllarca hapis cezasına çarptırılıyorlar.
Getto işkence odaları
Getto kurgu bir kaç sene önce ansızın yeniden doğuş yaşadı, bunun nedeni beklenmedik şekilde kadın yazarların başarı yakalaması. Aralarında Teri Woods ve yazar/rapci Sister Souljah gibi kişiler bulunsa da bu türün godfather'ı Robert Beck. O bir zenci "sokak nigga", ve kendi tanımlamasına göre Kuzey Chicago'nun getto işkence odalarında yetişmiş. İceberg Slim olarak sonraları tanınmış.
Altmışlı yılların sonlarında Beck yine içeriye girer ve orada pezevenk deneyimlerini kağıda dökme kararı alır. Onun bu işe bir doğal kabiliyeti olduğu anlaşılır ve kısa sürede yedi adet, parlatılmamış, ham sokak dili içeren kitap çıkarır. Yayın evi Holloway Books'dan çıkan kitaplar arasında klasik olan "Pimp: the story of my life"da bulunmaktadır.
"Zenciler okumayı sevmez" biliyordu kesin olarak çoğunluğu beyaz olan yayın evleri. Fakat toplam 6 milyon adet kitabı satıldı. Ve bu sayede Beck" 42 yaşında kadın ticaretini bıraktı" kendi takip edilemeyen tarzında zenci edebiyatınn balına geçti. Pezevenkler onun kitapları koltuk altlarında, ortalıkta dolaşmaktaydılar. Fakat derin anlamda Slim aslında bir moralistti.
Malesef herkes onun mesajını göz önünden kaçırdı. Kadın ticaretcileri bir rol model halini aldı ve Beck'in örneğini takip eden yazarlar arasında Odie Hawkins ve Donald Goines vardı. Sonuncusu Beck'en bile daha ham yazan bir hustler'idi. Goines asker olarak gittiği Kore'e eroine bağımlılaştı ve masraflarını karşılamak için kadın ticaretine atıldı, banka soydu, uyuşturucu ticaretiyle uğraştı ve dolandırıcılık yaptı. Ceza evinde dört sene içinde 16 kitap üretti. Bunların başlıkları arasında: O çocuğu, Daddy Cool ve Siyah Gangster var. Bu efsane Goines'ın serbest kaldığından kısa süre sonra, karısının yanında vurularak öldürülmesi ile daha da büyüdü. Büyük ihtimalle olay bir başarısız bir uyuşturucu ticareti sırasında cereyan etmiştir.
Kış 2006, Newark, New Jersey
Jessica Silver, Hapstead yayın evi halkla ilişkiler menejeri, ilk sadece ceza evlerinde yazılan çalışmalara uzmanlaşmış yayın evi. Arabasının arkasına yürüyor ve arka bağajı açıp kutu dolusu kitapları Hilton oteline taşıyor. Orada Susan Hampstead ile bir randevusu bulunmakta. Akşama aynı mekanda bir hip hop partisi düzenlenmekte ve bu sayede Newark gençlerine kitapları tanıtma şansı bulmakta.
"Teri Woods (en başarılı getto kurgu yazarlarından) aynı şekilde başladı" diye açıklamaya başlıyor Silver. O da çalışmalarının arabanın arkasına atıp berberlere ve güzellik salonlarına dolaşmaya çıkıyordu. Onun sayesinde bir çok zenci okumaya başladı. Sonunda kendilerini tanıyabilecekleri bir kitap vardı. Woods'un şu anda kendi yayın evi var ve 10 milyon dolarlık getto kurgu kitabı sattığını açıklıyor. Susan Hampstead, Hampstaed yayın evinin icra kurulu başkanı, konuşmaya katılıyor: bizim kitaplarımız 50 Cent'in gangstarapinden daha otantik ve bu yüzden bu kadar enteresan.
Yaz 2006, Harlem, New York
Yağmur her an başlayabilir, Harlemde bulunan sokaklardaki tezgahlara. Fakat Mia McPherson, yayın evi editörü ve bu sektörde nadir çalışan beyaz insanlardan biri, yoldan geçenlere gülümseyerek konuşmaya devam ediyor. Keisha Ervin'in yeni kitabı çıktı ve yine içerisinde bol şiddet, seks, suç ve hatta birazda aşk yer alacaktır. Masada yayın evi kataloğunda bulunan diğer eserler var. Başlıklar: Orospu, Bir Husler'ın eşi, Bir lezbiyenin eşi, Crackhead, Bir mahalle kahramanı, Gangsta, Piliç projesi, Bir hustler'in oğlu, Bitch.
Şu anda en başarılı zenci yayın evini "getto kurgusunun kraliçesi" Victoria Stringer yönetmekte. O eski bir hayat kadını madamı ve ağır suçlu, doğup büyüdüğü yer batı Detroit'in temiz bir mahallesi ve orta sınıf bir aile ortamı. Hayatı uzun süre ailesinin yön verdiği şekilde yol almış. Fakat kızları Chino isimli bir zenci ağır suçlu ile ilişki kurmasının ardından değişmiş.
O okulu bırakmış ve "The Triple Crown Posse"ye üye olmuş. Üyeleri harcayabildiklerinden daha fazla para kazanıyormuş. Fakat Chino, Stinger'dan hamileyken ayrılmış. Yüksek hayat standartlarında yaşama devam edebilmek için Carmen adı altında eroin ve kokain ticaretine yönelmiş. İnanılmayacak kadar hızlı bir şekilde piyasanın başına çıkmış. Queen Pin olarak günde bazen yüz bin Dolar alıyormuş. Ta ki 1994'de FBI tarafından yakalanasıya kadar. Stringer herşeyi itiraf etti ve bu sayede ömür boyu cezası yerine yedi yıla çarptırıldı.
Demir parmaklıklar arkasından Ohio'nun en büyük suçlusu, kurgu olarak yaşadıklarını yazmaya başladı. Üç hafta içerisinde "Let that be reason" (Bu neden olsun) bitti. Mahkum NO. 63752-061 çalışmasını 26 adet büyük yayın kuruluşuna gönderdi. Tüm yayın kuruluşları kabul etmedi. 2002 yılında hürriyete kavuşunca kitabı kendisi yayınlamak için karar aldı. Bir ay bile geçmeden ("Benim hayat hikayem beni hapishaneye gönderdi" şu anda ise "faturasını ödüyor") bin adet sattı ve sokakta insanlar, "Amerikan tarihinin en başarılı kadın gangsta tarafından bir roman yazılmış" diye dedikodusunu yapmaya başladı. Stringer bir trend haline geldi ve sonrasında Triple Crown Publications'ı kurdu. İsim tabiki uyuşturucu çetesinden esinlenildi. 2005 yılının tahmini geliri: 2 milyon Dolar'a yakın.
Stringer, çekici ve stil dolu 38 yaşında bir kadın, artık bir vakıf kurup cezalıların çocuklarına daha iyi bir hayat vermeyi amaçlıyor, fakat bu çabaları ve başarılarına rağmen çok kritik almakta. Onun kitaplarının zenci topluluğuna faydasından çok zararı olduğu ima edilmekte. "Evet, kabul ediyorum sokak hayatının pırıltılı ve şöhretli yaşamını çekici bulduğumu kabul ediyorum" diyor Stringer. Fakat ben, kesinlikle sokak oyununun alımlılığına yakalanan tek kişi değilim ve bunun yanısıra: iç şehirlerde yaşayan gençler başka türlü kitaplardaki baş rol kahramanlarıyla kendilerini tanımlayamıyorlar.
İçine sinirini atarak: "Benim yayın kuruluşum varolan gerçeklere ilgi gösteriyor. Bunu, sokak hayatını olduğundan güzelleştirerek değil dürüst bir şekilde anlatarak yapıyoruz.
Tövbe
Sonunda yağmur yağmaya başladı. Leslie Ducena Jackie Robinson gençlik merkezinde kaçacak bir yer buldu. Eski cezalı yazar anlatıyor: Ben kitabımı af dilemek için görüyorum. Evet, onu günahlarımı af dilemek için yazdım.
Kitaplarında açıkca bir başka neden görülebiliniyor: para. O, en ham şekilde bir kaç arkadaşla nasıl bir beyaz aileyi soyduklarını anlatıyor, yazı ve yazım hatalarıyla dolu bir şekilde.
Ducena'nın kitapları bu türün inanılmaz popülaritesinin sonucu ve bunun nereye varacağı henüz belli değil. 50 Cent gibi rapciler kendi yayın kuruluşlarını kuruyorlar. Onlar getto kurgunun en yeni hustle olduğunu görüyorlar ve suçlarla dolu bir geçmişin ünlü olabilmek için çok önemli bir koşul olacağı büyük bir ihtimal. Aynen gangsta rap'de olduğu gibi, hiç bir zaman başlangıç yıllarındaki kaliteyi yakalayamadığı gibi.
"Aslında fim yapmayı tercih ederim," diye itiraf ediyor Ducena. "Benim rüyam yeni Spike Lee veya John Singleton olmak, fakat getto kurgu şu anda o kadar popüler ki başkalarının başarısından bende yararlanmaya çalışıyorum. Belki şık değil, fakat hustler olarak her zaman parayı en iyi nerde kazanabileceğine bakarsın."
Rails No. 8/2006 Çeviri Cateye |
|