Yaş : 32
Kayıt tarihi : 11/12/08
Mesaj Sayısı : 369
Yer : Adana'Lı
|
Konu: Anne Kafamda Bit Var - Tarık Akan Cuma Ocak 09, 2009 9:20 pm |
|
|
Anne Kafamda Bit Var -Tarık Akan
Bilirsiniz Tarık Akan’ın sinemada iki farklı dönemin eseri olarak iki farklı duruşu vardır. İşte bu kitap Tarık Akan’ın daha sonra sosyal içerikli filmlere ağırlık vereceği 12 Eylül dönemini bir sanatçı gözünden ortaya koyuyor. Tarık Akan 80 askerî darbesinden birkaç ay sonra Almanya’da yaptığı bir konuşma yüzünden Türkiye’ye döndüğünde tutuklanır. Böylece sorgulamalarla, zor şartlar altında geçecek ve aklanmasıyla son bulacak bir süreç başlamış olur. Kitabın gövdesini oluşturan tutukluluk sürecinde Tarık Akan, kendisinin ve onunla aynı kaderi paylaşan diğer tutukluların maruz kaldıkları baskıları, itilip kakılmaları; içinde bulunulan zor şartları anlatıyor. Kitabın bir bölümünde ise Yılmaz Güney’in ünlü Yol filminin zor şartlar altındaki yapım sürecini ele alıyor. Çekim boyunca atla aramızda inanılmaz bir bağ kurulmuştu. Bana duyduğu sevgi ve bağlılığı hayvanın gözlerinden okuyordum. Bu sahnede tabancamı çekmeli ve kurşunu atın kafasına sıkmalıydım. “Ben bu atı öldüremem, yakın plan başkasının elini çek” dedim. “At öldü Tarık gel” dediler. Koşarak gittim, paltomu giydim. At kafasını kaldırıp bana baktı, ölmemişti. Baş çavuşa gittim. “Mermi ver at ölmemiş” dedim. Yeğen onuda atın kafasına sıktı. Sonra ben tekrar sahne aldım. Tam çekime geçilecekken, hayvan yine gözlerini açtı, bakışlarıyla beni arıyordu. Bayılacak gibi olmuştum, çıldıracaktım. Yöre halkı adamdan (baş çavuştan) yalvara yakara üç mermi daha almıştı. Yeğen kurşunları boşalttı. At bu kez öldü. Tarık Akan’ın yazarlık gibi bir iddiası olduğunu sanmıyorum. Zira ancak bu sebeple anlatımındaki zayıflığı gözardı edebiliriz. Ayrıca kitap çok fazla tekrarlardan oluşuyor ve özellikle sürekli olarak bitlerden bahsedilmesi insanı bir süre sonra kaşıntıya sevkediyor. Aynı şekilde günlük olaylar da sürekli olarak tekrarlanıyor. Bir eleştiri de kitabın baskısıyla ilgili. Yazı puntoları adeta ilkokul seviyesindeki çocuklar için seçilmiş. Bu nedenle 198 sayfalık bu kitap aslında normal punto ile yazılmış 150 sayfalık bir kitabın muadili olarak düşünülebilir. Hem sayfa sayısının azlığı hem de merak uyandırıcı öğelerin varlığından dolayı bir çırpıda, elden bırakmaksızın okunabilecek bir kitap. 12 Eylül döneminin sancılı sürecini farklı bir bakış açısıyla ele alan bu kitabı konunun meraklıları her halükârda zevkle okuyacaklardır. |
|