. . . MiToKondRi !
xxxxxxxxxxxxxxxxxxx
. . . MiToKondRi !
xxxxxxxxxxxxxxxxxxx
. . . MiToKondRi !
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

. . . MiToKondRi !

- Ortam Enerjik - Forum Enerjik - Biz Enerjik -
 
AnasayfaAnasayfa  portalportal  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

Sakız Çiğneme

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
ηίġнтмάяе

јонη кяαмзя
јонη кяαмзя
ηίġнтмάяе

Erkek
Yaş : 39 Kayıt tarihi : 08/12/08 Mesaj Sayısı : 467 Yer : DenizLi

Sakız Çiğneme Vide
MesajKonu: Sakız Çiğneme Sakız Çiğneme Icon_minitimePtsi Ara. 08, 2008 9:01 pm

Antikçağlardan beri Ege kıyılarında yaşayanlar, bu bölgede çok bulunan
sakız (mastika) ağacının reçinesini çiğniyor, bunun dişlerin
temizlenmesine ve nefes kokularının güzelleşmesine yaradığını
biliyorlardı.

Günümüzde çiklet diye bilinen bir tür sakızı ilk çiğneyenler ise
Meksika yerlileriydiler. Yerel bir ağacın özünü çıkartıyorlar, bir
kapta kaynatıyorlar ve güneşte kurumaya bırakıyorlardı. Sertleşen bu
'chickle' (çikıl) adını verdikleri beyaz özü ise çiğniyorlardı. Kokusu
ve lezzeti olmayan bu ilk sakızın günümüz sakızları ile çok bir
benzerliği yoktu.

Sakızın hammaddesi ABD'ye ilk olarak Lopez de Sanna adlı bir Meksikalı
general tarafından getirildi. Thomas Adam isimli bir müteşebbis bu
sakız hammaddesini önce kimyasal yolla ucuz sentetik lastik elde etmek
için kullandı.

Bunda başarılı olamayınca sakızı sert şekerleme ile kapladı. Bu şekilde
güzel lezzet ve koku da kazandırdığı ilk ticari sakızları minik toplar
halinde piyasaya sundu. Daha sonra da ince düzgün plakalar şeklinde
satışa çıkardığı sakızlar için yaptığı yoğun tanıtım kampanyası sonunda
işler ummadığı kadar iyi gitti. Bu, bilimsel bir başarısızlığın bir
başka başarıyı yaratabileceğinin güzel bir örneğiydi.

Bugün dünyada üretilen bütün sakızlarda hemen hemen aynı maddeler
kullanılır: Sakızın ana maddesine ilaveten başta şeker olmak üzere
tatlandırıcılar ile lezzet ve koku veren katkı maddeleri. Bunların
miktarları ve oranlan sakızın tipine göre değişir. Örneğin kocaman
balon yapılabilen sakızlarda ana madde daha fazladır.

Genellikle toplum içinde sürekli çiklet çiğneyenlerin bu davranışları
görgüsüzlük hatta saygısızlık ifadesi olarak kabul edilir. Sakız
aleyhtarlarından öğretmenler çocukların sınıfta konsantrasyonunu
bozduğunu, anne ve babalar sakızı yutarsa sindirim sisteminin bloke
olacağını, doktorlar da aşırı sakız çiğnemenin tükürük bezlerini
kurutabileceğini ileri sürerler. Ancak yapılan araştırmalar sonucunda
çiklet çiğnemenin diş sağlığı açısından faydalı olduğu tespit
edilmiştir.

Ağzımızdaki tükürük salgısı dişlere dayanıklılık sağlayan kalsiyum
maddesini temin etmektedir. Çiklet çiğneyen bir insanın ağzı daha fazla
tükürük salgıladığından dişlerin dayanıklılığının artmasına neden
olmaktadır. Örneğin ballı bir dilim ekmek yenildiğinde ağızda oluşan
asit iki saat süre ile etkisini korur. Eğer yedikten sonra çiklet
çiğnenmeye başlanırsa, bu asitli ortam 20 dakika gibi kısa bir sürede
yok olmaktadır.

Çiklet çiğnerken ağızdaki kasların hareketleri insanın iştahını ve
sigara içme arzusunu da frenler, konsantrasyonunu arttırır, gerilimini
azaltır, sinir ve kaslarını gevşetir. İşte bu nedenlerle ABD Silahlı
Kuvvetlerinde Birinci Dünya Savaşı'ndan itibaren tüm savaşlarda yiyecek
ve su ile beraber askerlere çiklet de dağıtılmıştır.

Peki sakızı yuttuğumuzda midemizde yedi yıl kaldığı doğru mudur? Sakız
bir gıda maddesi değildir. Bu nedenle midemiz bu tür şeyleri sindiremez
ama bu onların midemizde devamlı olarak kalacakları anlamına gelmez.
Sindirilemeseler bile midenin asit yoğunluklu sıvı ortamından diğer
sindirilemeyen şeylerle birlikte, bağırsaklar yoluyla vücudu terk
ederler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sakız Çiğneme

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
. . . MiToKondRi ! :: Kültür ve Sanat Dünyası :: Genel Kültür -